Kediler Neyi Temsil Eder?

Temizmama - Kediler Neyi Temsil Eder?

Kediler yüzyıllar boyunca dünyamızı güzelleştirmiş, insanlar ile bir şekilde yolu kesişmiş, hatta son zamanlarda evlerimize konuk olacak kadar kendini sevdirmiş canlılardır. Haliyle, kediler yaşamımızın her alanında yer almıştır. Bu nedenle de çeşitli kültürlerde, hikayelerde, mitolojilerde, hatta günlük hayatın sembolik anlatımlarında farklı anlamlarla karşımıza çıkarlar. Kimi toplumlarda zarafet, özgür ruh ve sezgi gücüyle özdeşleştirilirken; kimi inançlarda şansın, korunmanın ya da gizemin temsilcisi olarak kabul edilirler. Geçmişte de günümüzde de kedilerin yeri çok başkadır.

Sessiz adımları, dikkat çekmeyen ama her detayı gören bakışları ve kendi sınırlarını belirleyen karakterleri, kedilerin insan gözünde daima özel bir anlam taşımasına neden olmuştur. Bu nedenle de “Kediler neyi temsil eder?” sorusu çoğu zaman tek bir yanıtla sınırlı kalmaz: Onların ruhu, kültürden kültüre değişen zengin bir sembol diliyle anlatılır.

O halde gelin, farklı toplumlarda, bölgelerde ve zamanlarda kediler neyi temsil eder ve nasıl yorumlanır, öğrenelim!

Antik Mısır’da Kedilerin Önemi

mısır piramitleri ve mau kedi

“Kediler neyi temsil eder?” sorusunu, bundan yüzyıllar önce Mısır’da sormuş olsaydınız, muhtemelen Mısırlılar size “Her şeyi!” diye cevap verirlerdi. Çünkü Antik Mısır’da kediler yalnızca sevimli ev arkadaşları değil, adeta tanrıların yeryüzündeki temsilcileri olarak görülürdü. “Mau” adıyla anılan bu zarif canlılar, özellikle Isis ve Bastet tanrıçaları ile özdeşleştirilir; Bastet kimi zaman yumuşak huylu bir kedi formunda, kimi zaman da savaşçı bir dişi aslan görünümünde resmedilirdi. Ayrıca Antik Mısır’da bir kediyi incitmek ağır bir suç sayılırdı ve Herodot’un aktardığına göre, evde bir kedi öldüğünde aile bireyleri yaslarını göstermek için kaşlarını kazıtırdı. Hayatını kaybeden kediler, bugün hâlâ adından söz ettiren Bubastis kentine götürülür, özenle mumyalanır ve kutsal alanlara bırakılırdı. Mısır hiyerogliflerinde kediyi temsil eden özel bir sembolün bulunması bile bu hayvanların toplumdaki yerini anlatmaya fazlasıyla yeterlidir.

Avrupa’nın Efsaneleri ve Halk İnançlarında Kediler

karda bir kedi

Kediler, Avrupa kültüründe de kendine özgü bir yer edinmiştir. Örneğin, İskandinav mitolojisinde tanrıça Freyja’nın arabasını çeken iki gri kedi, onun en sadık yoldaşları olarak bilinir. Çiftçilerin, bu kedilerin bereket getirmesi için tarlalarına süt bırakması, dönemin gelenekleri arasında yer alır.

Yüzyıllar içerisinde kedilerle ilgili pek çok efsane şekillenmiştir. 1600’lü yıllarda yazılı kaynaklarda, bir kedinin bebeğin nefesini çalabileceğine dair batıl bir inanış bile yer alır. Bunun yanında, özellikle siyah kediler Batı dünyasında uğursuzlukla ilişkilendirilirken, Britanya’da tam tersi bir anlam taşırdı ve siyah bir kedinin eve girmesi ya da gemiye adım atması iyi şans olarak yorumlanırdı. Hatta denizcilerin eşlerinin, kocalarının yolculuklarının güvenli geçmesi için evde siyah bir kedi beslemesi gerektiği düşünülürdü.

Şans Sembolü Kediler

Dünyanın farklı yerlerinde ve zamanlarında, farklı türden kediler şansı temsil ederdi; ki hala yaygın olarak bu fikre inanan çoktur! Örneğin, kaplumbağa kabuğu desenli kediler şansın simgesi sayılırken, beyaz kediler kimi bölgelerde hayaletlerle ilişkilendirilip uğursuz kabul edilmiştir. Elbette kedilerin “dokuz cana sahip olduğuna” dair efsane de bu kültürel mirasın bir parçasıdır. Bu inanç, onların çevikliği, hızlı toparlanma yetenekleri ve yüksekten düşüp hayatta kalabilme becerisine duyulan hayranlıktan doğmuştur.

Japonya Kültüründe Kediler

maneki-neko kedileri

Japon kültüründe kediler, yalnızca sevimli hayvanlar değil; doğaüstü güçlerle ilişkilendirilen, sezgisel ve anlam yüklü varlıklar olarak görülür. Örneğin, folklorlarında kaibyō olarak adlandırılan doğaüstü kediler, sıradan dünyanın ötesiyle bağlantı kurabilen gizemli canlılardır. En bilinen sembol olan maneki-neko ise, kaldırdığı patileriyle iyi şansı, bereketi getiren ve müşteriyi “çağıran” uğurlu bir figürdür; bu nedenle özellikle dükkân ve işletmelerde sıkça yer alır. Hatta bu kedi temsili bir Calico’dur ve bu nedenle Calico kedilerin şansı temsil ettiği düşünülür.

Japonya’da kedilere duyulan saygı, onlara adanmış tapınaklarla da görülür. Özellikle Tashirojima gibi “kedi adaları”, kedilerin koruyucu ruhlar ve rehberler olarak algılandığını gösterir. Bazı efsanelerde ise kediler yaşlandıkça nekomataya dönüşür; ikinci bir kuyruğa sahip olur, ayağa kalkar ve konuşabilir hâle gelir. Modern dönemde ise Hello Kitty, kedinin gizemli yönünden çok sevimliliğini ve masumiyetini temsil ederek Japon kültürünü dünyaya tanıtan küresel bir ikon hâline gelmiştir. Kısacası Japonya’da kediler, şansı ve özel varlıkları temsil etmiş; geçmişten bugüne de hep büyük bir öneme sahip olmuştur.

Antik Yunan ve Roma Dünyasında Kediler

artemis heykeli

Antik Yunan ve Roma dönemine bakıldığında kedilerin, Mısır’daki kadar yaygın olmadığını görürüz. Ancak Fenikelilerin MÖ 5. yüzyılda kedileri Yunanistan ve Güney İtalya’ya getirmesiyle birlikte bu hayvanlar yavaş yavaş günlük yaşamda kendine yer bulmuştur. O döneme ait bazı sikkelerde efsanevi şehir kurucularının kedilerle oynarken tasvir edilmesi, bu ilişkinin yeni yeni şekillendiğini gösterir.

Herodot’un yalnızca vahşi kedilere aşina olması, evcil türün Yunan dünyasında ne kadar az görüldüğünün bir kanıtıdır. Gelinciklerin kemirgen kontrolünde daha yaygın tercih edilmesi de bu durumu destekler. Eski Yunancada “ailouros” kelimesi yalnızca kedileri değil, fare avlayan pek çok türü tarif etmek için kullanılırdı. Buna rağmen kediler, antik yazarların ilgisini zaman zaman çekmiştir: Aristoteles dişi kedilerin davranışlarını yorumlamış, Plutarch onların temizliğe düşkünlüğünden söz etmiş, Aesop ise kediyi hilekarlığın, kurnazlığın sembolü haline getirmiştir. Yani kediler eski Yunan ve Roma döneminde neyi temsil eder merak ederseniz, pek çok perspektifi incelemeniz gerekir.

Zamanla kültürel etkileşim arttıkça, Yunan tanrıçası Artemis ile Mısır’ın Bastet’i arasında bir bağ kurulmuş, böylece kedilerin kutsallığı Akdeniz coğrafyasının farklı bölgelerinde yeni anlamlar kazanmıştır. Roma dönemine gelindiğinde ise kediler, gelinciklerin yerini alarak evlerde daha sık görülmeye başlamış, hem haşere kontrolünde hem de ev içi yaşamın bir parçası olarak değer kazanmıştır.

Kısacası kediler (özellikle antik zamanlarda) farklı coğrafyalarda hem şansı hem şanssızlığı; hem “tanrısal” figürleri hem de “işbirlikçi ev arkadaşlarını” temsil etmişlerdir. Bireylerin ve halkların kediler hakkındaki fikirleri veya tanık oldukları olaylar, zaman içinde çeşitli hikayelere dönüşmüş ve kedilerin önemini vurgulayan “efsanelere” de konu olmuştur.

Dinlerde Kediler Neyi Temsil Eder?

blue point kedi

Dünyanın pek çok farklı yerinde, farklı dinlere inanılır. Ancak “kediler” neredeyse her dinde kendine bir şekilde yer bulmuş ve bazı önemlere, hikayelere sahip canlılar olmuştur. Aşağıda, farklı dinlerde kedinin yerini ve önemini öğrenebilirsiniz.

  • İslam: İslam kültüründe kediler, temizlikleri ve sakin yapılarıyla çok ama çok özel bir yere sahiptir. Anlatılara göre Hz. Muhammed’in Müezza isimli bir kedisi vardı. Haliyle, onun kedilere karşı şefkatli yaklaşımı da özellikle Müslümanlar arasında, bu hayvanlara duyulan sevginin temelini oluşturur. Ayrıca kediler İslam’da “pis” kabul edilmez. Yani kediler, İslam dünyasında genellikle merhametin, zarafetin ve huzurun sembolü olarak görülür.

  • Hristiyanlık: Hristiyan geleneklerinde kediler, tek bir anlamla sınırlandırılamayacak kadar çok katmanlı bir sembolizme sahiptir. Bazı dini anlatılarda ve sanat eserlerinde “uyanıklığı, tetikte olmayı ve bulunduğu alanı koruma içgüdüsünü” temsil ederler. Öte yandan kimi yorumlarda ise “baştan çıkarma ve aldatma” gibi daha karanlık kavramlarla ilişkilendirildikleri de görülür. Ancak ilginç biçimde kediler, Meryem Ana figürüyle de bağdaştırılır. Özellikle güçlü annelik içgüdüleri ve yavrularını koruma konusundaki kararlılıkları, Meryem Ana’nın şefkatli ve koruyucu yönünü sembolik olarak yansıtır.

  • Hinduizm: Hinduizm’de kediler, bağımsızlıkları ve sezgisel doğalarıyla yaşamın görünmeyen yönlerini temsil eden özel canlılar olarak kabul edilir. Çevik hareketleri ve sessiz varlıkları, onları yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda manevi birer koruyucu haline getirir. Birçok inanışta kedilerin evi ve aileyi olumsuz enerjilerden koruduğuna inanılır. Özellikle annelik ve çocukları kollama temasıyla ilişkilendirilen tanrıça Shasti ile olan bağları, kedilere duyulan saygının temelini oluşturur. Sırf varlıklarının bile kötü ruhları uzak tuttuğu düşüncesi, onları sessiz birer muhafız konumuna taşır. Bazı geleneklerde ise bir kedinin yolunuzdan geçmesi çoğu zaman uğursuzluk değil; aksine görünmez tehlikelere karşı ilahi bir korumanın işareti olarak yorumlanır.

  • Budizm: Budizm’de de bazı yorumlara göre kedi bedeni, ruhsal olgunluğa erişmiş kişilerin ruhlarının kısa süreliğine dinlendiği bir durak olarak görülür. Bu düşünce, kedilerin sakinliği, derin bakışları ve dingin duruşlarıyla ilişkilendirilir. Sessizce bir köşede uyuyan ya da etrafı dikkatle izleyen bir kedi, Budist bakış açısında içsel huzurun ve ruhsal denge hâlinin yeryüzündeki yansımalarından biri olarak değerlendirilir. Bu nedenle kediler, Budizm’de öğretinin merkezinde yer almasa da ruhun geçiciliğini ve farkındalıkla var olmayı hatırlatan sembolik canlılar arasında kabul edilir.

Gördüğünüz gibi, kediler pek çok dinde ve inançta olumlu nitelikleri temsil ederler. Özel olarak bir mertebede bulunmasalar da ilişkilendirildikleri çoğu şey, oldukça değerlidir.

Ezoterizmde Kediler Neyi Temsil Eder?

cadı kostümlü kedi

Ezoterik inanışlarda kedilerin, görünmeyen âlemlerle bağlantı kurabilen özel varlıklar olarak kabul edilir. Enerjileri algılayabildiklerine ve negatif titreşimleri bulundukları ortamdan uzaklaştırdıklarına inanılır. Bu nedenle kediler, ruhsal koruyucu ve enerji dengeleyici semboller arasında yer alır. Özellikle geceleri aktif olmaları ve sessiz hareket edebilmeleri, onları bilinçaltı, sezgi ve spiritüel farkındalıkla ilişkilendirir. Ezoterik bakış açısında kedi, kişinin iç sesini dinlemesi ve ruhsal sınırlarını koruması gerektiğini hatırlatan güçlü bir işaret olarak görülür.

Eğlenceli bilgilerden hoşlanıyorsanız, ezoterizm çatısı altında değerlendirilen astrolojide kedilerin yeri hakkında da bilgi verelim: Kediler, astrolojide Venüs gezegeni ile ilişkilendirilir. Bereket, aşk, para, dünyevi güzellikler ile ilişkilendirilen Venüs’ün ise hayat boyunca “iyi çalışabilmesi” için, kedilerle bağ kurmak, onları beslemek, sevmek, sahiplenmek gibi olumlu eylemlerde bulunulması gerektiği bahsedilir. Tabii, kedi dostlarımıza bir şeyler karşılığı değil; öyle olması gerektiği için iyi davranmalıyız!

Modern Kültürde Kediler Neyi Temsil Eder?

kadın kedi seviyor

Modern kültürde kediler, özgürlüğün ve bireyselliğin güçlü bir sembolü haline gelmiştir. Kendi alanını koruyan, istediğinde yakınlaşıp istediğinde mesafe koyabilen yapıları; sınırlarını bilen ve bağımsızlığına değer veren insanlarla özdeşleştirilir. Hatta bazıları için kediler, bu özellikleri nedeniyle “nankörlüğü” bile temsil eder! Aslında hayır, onlar sadece canlarının istediğini yapmayı seven canlılardır!

Kediler sosyal medyada sevimlilikleriyle öne çıkarlar, aynı zamanda gizemli ve havalı duruşlarıyla dikkat çekerler. Bu nedenle pek çok farklı halleri vardır ve her biri başka bir şeyi anlatır: Günümüzde kediler güzelliği, “kendin gibi davranma” özgürlüğünü, konfor alanını, duygusal bağımsızlığı, istediğini yapmayı, sevimliliği, “kafaya göre takılmayı” bazen ise şapşallığı temsil eder! Yani onlarsız hayat hiç çekilmez!


Kaynak

https://en.wikipedia.org/wiki/Cultural_depictions_of_cats

https://hindu-philosophy.com/solved/what-does-hinduism-say-about-cats/

https://meowkats.com/the-sacred-role-of-cats-in-religion-and-spirituality/

Paylaş:
İlgili yazılar yükleniyor...