Köpekler Nelerden Hoşlanmaz?
Köpek dostlarımızı mutlu etmek çoğu zaman oldukça kolay gibi görünse de unutmamalıyız ki onların da kendilerine özgü hassasiyetleri ve ruh halleri vardır. Sadık yapıları, sosyal karakterleri ve insan odaklı davranışlarıyla bilinen dostlarımızın aslında kendi içinde farklı sınırları ve beklentileri olabilir. Bu yüzden, bir an keyifle kuyruk sallayıp yanımıza koşarlarken, birkaç dakika sonra “hoşlanmadığı bir şey” ile karşılaşarak ortamdan uzaklaşıp kendi köşelerine çekilebilirler. Yani evet, köpeklerin de bir şeylerden memnuniyetsizlik duyması oldukça muhtemeldir!
Köpekler çevreyi tüm duyularıyla algılayan, özellikle sesler ve kokulara güçlü tepkiler veren canlılardır. Ayrıca evdeki düzenin değişmesi, tanımadıkları bir insanın yaklaşması ya da sevmedikleri bir dokunuş bile onların huzurunu bozabilir. Bu rahatsızlıklar ise gün boyunca enerjik ve neşeli olan bir köpeğin bir anda hoşnutsuz tavırlar sergilemesine neden olabilir. İşte bu yüzden, bir köpek ile uyumlu bir yaşam sürdürmek isteyen herkesin, onların nelerden hoşlanmadığını bilmesi önemlidir. Eğer siz de bir köpek sahibiyseniz veya sahiplenmeyi düşünüyorsanız, şimdi köpekler neden hoşlanmaz öğrenelim!
Köpeklerin Hoşlanmadığı Şeyler Nelerdir?
Kediler daha “memnuniyetsiz” canlılar sanılsalar da (hatta bu yüzden onlara “nankör” de denir) aslında köpek dostlarımızın da hiç hoşuna gitmeyen pek çok şey bulunur. Bu nedenle, “Köpekler nelerden hoşlanmaz?” sorusuna çok sayıda yanıt verilebilir. Örneğin (özellikle yabancı kişilerden gelen) sarılmalar, yüzünün hararetli bir şekilde sevilmesi, yürüyüşlerde etrafı koklamasına izin verilmemesi, bağırılmak, bazı kokular, yalnızlık/ilgilenilmemek, veteriner hekim ziyaretleri, yüksek sesler, giydirilmek, rutinlerinin değişmesi ve uzun bakışmalar köpeklerin hoşlanmadığı şeyler arasındadır.
Gelin, bu maddeleri daha detaylı inceleyim!
Sarılmalar
Biz insanlar için sarılmak sevginin sıcak ve samimi bir ifadesi olabilir; ancak köpek dünyasında işler biraz farklıdır. Çünkü çoğu köpek, kolların omuzlarına dolanmasını sevgi gösterisi değil, “hareket özgürlüğünün kısıtlanması” olarak algılar. Ayrıca sarılan kişinin kollarını köpeğin boynuna dolamış olması ise köpek için bir tehdit mesajı anlamı taşıyabilir. Bu yüzden sarılma esnasında köpek gerilme, kulağı hafif kıpırdatma, dudak yalama ya da göz kaçırma gibi stres sinyalleri gösterebilir. Tabii her köpek farklıdır ve bazıları sahiplerinin kendisine sarılmasına izin verir; ancak yine de çok uzun ve sıkı bir sarılma çoğu köpeğin hoşuna gitmez. Özellikle yabancı kişilerden gelen sarılma, onlar için oldukça itici ve “tehlikeli” olabilir!
Yüzünün Sevilmesi
Köpeğin yüzünü ellerimiz arasına alıp hızlı hızlı sevmek bize sevimli gelse de, köpekler için pek keyifli olmayabilir. Yüz, bir köpek için “kişisel alan” anlamına gelir. Bu bölgeye ani ve yoğun temas ise onların kendini güvende hissetmesini engelleyebilir. Ayrıca bazı köpekler, yüzleri sevilirken yaşanan göz teması ve yakınlaşmayı da tehdit olarak yorumlayabilir. Hele bir de el hareketleri hızlı ve sert ise, köpekte stres belirtileri direkt olarak görülebilir. Bu nedenle, bir köpeğe sevgi göstermek istiyorsanız daha yavaş dokunuşlar eşliğinde göğüs, omuz, çene altı gibi bölgeleri tercih etmeniz gerekir. Sonuçta onlar da ilgi isterler, ancak “burun buruna sevgi seli” çoğu zaman tercih ettikleri bir seçenek değildir.
Yürüyüşlerde Özgürlüğünün Kısıtlanması
Köpekler için yürüyüşe çıkarılmak sadece bir tuvalet molası değildir; aslında kocaman bir dünyayı takip ettikleri en büyük bilgi kaynağına ulaşmaktır da. Dış dünyadaki kokular onların yakından takip ettiği bir “haber bülteni” gibidir ve pek çok şeyi öğrenmelerine olanak sağlar. Özellikle ev içinde yaşayan köpeklerin çoğu, yürüyüşler sayesinde dışarıdaki hayatı öğrenmiş olur.
Eğer siz köpeğinizi gezdirirken aceleyle yürüyüp onun durup bir şeyleri koklamasına fırsat vermezseniz, dostunuz hem şahsi zevklerinden hem de zihinsel uyarımdan mahrum kalır. Etrafı koklamasına izin verilmeyen köpekler yürüyüşlerde huzursuz olabilir, eve geldiklerinde daha enerjik ya da gergin görünebilirler. Bu nedenle, onun da hayatı takip etmesine izin vermeniz gerekir!
Bağırılmak
Köpekler için eğitim şarttır. Ancak bağırmak, hiçbir şekilde eğitimin bir parçası olmamalıdır; şiddetten bahsetmiyoruz bile! Bağırmak, köpeklere neyin doğru olduğunu öğreten bir şey olmamakla birlikte onlar için üzücü, öfkelendirici, kırıcı veya kafa karıştırıcıdır. Çünkü köpekler bağırmayı çoğu zaman “kızgınlık” ya da “tehdit” olarak algılarlar. Üstelik bağırmak, hangi davranışın yanlış olduğunu da anlatmaz; sadece köpeğin stres seviyesini yükseltir. Böyle bir ortamda öğrenme de zaten mümkün olmaz. Dahası, bağırılan köpeklerde çekingenlik, korku veya agresif tepkiler gelişebilir. Oysa olumlu ve sakin bir iletişim, ve tabii ki ödül mamaları ile desteklenen “pozitif eğitim” neyin doğru olduğunu köpeğe daha net öğretir. Kısacası bağırmak işleri çözüme ulaştırmaz, sadece aranızdaki ilişkiye zarar verir!
Bazı Kokular
İnsan burnu ile köpek burnu arasında muazzam bir fark vardır. Biz “şiddetli” dediğimiz bir kokuyu yalnızca birkaç saniye hissedip rahatsız olurken, köpekler ortama yayılmış rahatsız edici kokuları uzun süre boyunca, şiddetli bir şekilde algılayabilirler. Bu nedenle parfüm, temizlik malzemeleri, deodorant, oda spreyleri ve keskin kokulu bakım ürünleri onlar için aşırı rahatsız edici olabilir. Hatta bazıları kokulardan kaçmak için odayı terk edebilirler, huzurları kaçabilir. Keskin kokular, köpeklerde burun içinde yanma hissi bile yaratabilir. Bu yüzden köpeklerin bulunduğu ortamda daha hafif kokular seçmek, parfüm sıkarken yanlarında olmamak gerekir.
Yalnızlık, İlgilenilmemek
Köpekler sürü düzeninden gelen sosyal canlılardır. Evde birlikte yaşadıkları insanları “kendi sürüsü” olarak görürler. Bu nedenle uzun süre yalnız bırakılmak ya da gün boyu görmezden gelinmek onların en büyük mutsuzluk sebeplerinden biridir. Bazı köpekler yalnızlık nedeniyle stres, havlama, eşya kemirme veya depresif davranışlar gösterebilir. İlgisizlik, köpeğin duygusal dünyasında “reddedilme” etkisi yaratır. Onlar için birlikte oyun oynamak, okşanmak, konuşulmak ve rutin içeren bir yaşam psikolojik olarak çok güçlü bir ihtiyaçtır. Kısacası köpekler sevgi ister, enerjilerini paylaşmak ister ve yalnızlık çoğu zaman onları tüketir. Köpeklerin hoşlanmadığı şeyler arasında yer alan yalnızlık, onlar için oldukça ciddi bir konudur!
Veteriner Hekim Ziyaretleri
Veteriner hekimi kliniği çoğu köpek için sevimsiz, korkunç ve “acıların ve garip kokular diyarı” olarak hafızaya işlenir. Çünkü genellikle oraya hasta olduklarında ya da aşı gibi “sevimsiz” işlemler için götürülürler. Ayrıca klinikte farklı hayvanların kokuları, yabancı insanlar, tıbbi cihaz sesleri ve yoğun bir stres atmosferi de olabilir. Bu nedenle klinikler, köpeklerin en sevmedikleri şeyler arasındadır. Hatta bazı köpekler bekleme salonunda titrer, bazıları sahibinin arkasına saklanır, bazıları da huzursuz huzursuz havlar… Bu durumu yaşamamak için ise olumlu pekiştirme, ödül ve sakin bir yaklaşım oldukça işe yarar. Yoksa, köpekler için klinikler “gidilmek istenmeyen yerler” listesinde sonsuza dek kalır.
Yüksek Sesler
Bildiğiniz gibi köpekler inanılmaz yetenekli ve hassas kulaklara sahiptir. Haliyle, fırtına, gök gürültüsü, havai fişek, elektrikli süpürge, matkap sesi ya da ani bir kapı çarpması bile onlar için korkutucu veya huzursuz edici olabilir. Bu durum doğal içgüdülerinden gelir; çünkü doğada yüksek sesler genellikle tehlikenin habercisidir. Bu nedenle köpekler, yüksek seslerden hiç hoşlanmazlar.
Giydirilmek
Köpek kıyafetleri bize oldukça tatlı görünse de her köpek bu deneyimi aynı şekilde karşılamaz. Çünkü giysiler köpeğin vücut hareketlerini kısıtlayabilir, dokusu tüylerini rahatsız edebilir ya da köpek kendini olduğundan farklı hissettiği için huzursuzlaşabilir. Bazı köpekler giydirildiğinde yürümeyi bile beceremez, oldukları yerde kalakalırlar. Çünkü üzerlerinde bir şey olmasını “normal dışı” algılarlar. Tabii bazı köpekler özellikle soğuk havalarda mont giymekten memnun olabilir; fakat çoğu köpek bu konuda önce alışma sürecine ihtiyaç duyar. Yavaş, ödüllü ve kısa denemelerle alıştırmak daha doğru olur. Aksi halde birbirinden sevimli köpek kıyafetleri, köpek için itici bir unsur olarak kalacaktır.
Rutinlerinin Değiştirilmesi
Yalnızca kediler değil, köpekler de düzeni seven canlılardır. Her gün benzer saatlerde yürüyüşe çıkmak, mama yemek, oyun oynamak ve uyumak onlar için “dünyanın yolunda olduğunu” gösteren işaretlerdir. Bu düzen bir anda bozulduğunda ise köpeklerin stres seviyesi yükselir. Örneğin yürüyüş saatinin aniden değişmesi, evde yeni biriyle birlikte yaşanmaya başlanması, hatta mama kabının yerinin taşınması bile bazı köpekleri huzursuz edebilir. Belirsizlik onlar için güvensizlik demektir. Bu tip durumlarda genellikle kafaları karışır ve davranışlarında geçici çekingenlik, hiperaktivite veya huzursuzluk görülebilir. Bu yüzden köpeğinizin hayatında bir değişiklik yapacaksanız yavaş olun ve dostunuza zaman tanıyın.
Uzun Bakışmalar
İlginç ama evet: Genellikle köpekler uzun bakışmaları bir sevgi gösterisi olarak değil, “meydan okuma” olarak yorumlarlar. Bizler bazen onları izlerken ne kadar tatlı olduklarını düşünüp gözlerini uzun uzun inceleriz. Fakat köpek dünyasında bu davranış “sözsüz bir rekabet” hissi yaratabilir. Özellikle hiç tanımadığımız bir köpeğe uzun süre bakmak, köpeği öfkelendirebilir. Eğer köpeğinize sevginizi göstermek istiyorsanız gözlerinizi gözlerine sabitlemek yerine yumuşak bir bakış eşliğinde hafif bir gülümseme ve rahat beden diliyle samimiyetinizi belli edebilirsiniz!
İşte, artık köpekler neden hoşlanmaz öğrendiniz. Bu maddelere dikkat ederek dostunuzun daha rahat, sakin ve mutlu kalmasına yardımcı olabilirsiniz!
Kaynak
https://www.thesprucepets.com/things-dogs-cant-stand-1117467
https://www.wiggles.in/blogs/betterpetparenting/10-things-dogs-hate